
Peter Pan’ın hikayesini hepimiz az çok duymuşuzdur. Hiç bir zaman neşesini kaybetmeyen, büyümeyen ve haylaz bir kahraman olan Peter Pan yaşıyla her ne kadar olgun bir birey gibi görünse de, konuşmaları ve davranışları tıpkı bir çocuğunki gibidir.
Peter Pan Sendromu, büyüme korkusu yaşayan çocuklarda ve olgun olmalarına rağmen çocukça davranan bireylerde görülen bir davranış bozukluğudur.
Yapılan araştırmalara göre, özellikle otorite boşluğu yaşayan ailelerin çocuklarında bu sendroma rastlanmıştır.
Bunun sebebi, bu çocukların belli kurallar olmadan, aşırı özgür ve kontrolsüz bir ortamda büyümeleridir. Ayrıca çocukken verilmeyen sorumlulukların da etkisi büyüktür. Bu çocuklar gençlik ve yetişkinlik dönemlerinde karşılaştığı zorluklar ve baş etmeleri gereken sorumluluklar ile mücadele edemeyip çocukluk zamanlarına dönme davranışı gösterirler.
Erkeklerde görülen bu semptom; genellikle 12 yaş ve 50 yaş arasını kapsamaktadır.
12-17 yaş arası: Sorumsuzluk, tedirginlik, cinsel rol çatışmaları ile kendini gösterir. Yapması gereken görevlerden kaçarak yalnız kalmayı tercih eder.
18-22 yaş arası: Kendini fazla beğenme, narsizm ve şovenist tavırlar ağır basmaktadır.
23-24 yaş arası: Doyumsuzluk hali, bu doyumsuzluklar sebebi ile yardım arayışı, mutsuz ve rahatsız hissettiği için kriz dönemleri görülmektedir.
26-30 yaş arası: Büyümüş bir yetişkin rolü.
31-45 yaş arası: Evlenmiş, çocuğu olmuş bu kişiler hayatlarını sıkıcı bulurlar, monoton ve ümitsiz yaşamaya devam ederler.
45 yaş üstü: Depresif bir ruh hali söz konusudur. Ajite davranışlar sergilerler. Gençliklerini yeniden kazanma düşüncesinde olup çocukta hareketler yaparlar.
Ailelerin unutmaması gereken en önemli nokta, çocuklarına uygun yaş aralıklarında uygun sorumluluk ve görev vermeleridir.
Eşlerin ise sürekli koruyucu, kollayıcı, tüm sorumluluğu kendi üstlerine aldıkları bir tutum sergilememeleri önemlidir.
Yorum Yap